Akşener, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 1956’da Budapeşte’de, 1968’de Prag’da yaşananların, 2022’de Kiev’de meydana geldiğini belirterek, “Tek fark, özgür dünyanın despotizme ve saldırganlığa daha müsamahakar ve lakayıt oluşudur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kravat takmış çarlar ve türevleri, ABD’nin banisi olduğu küresel iktisat tarafından şımartılmış hatta cesaretlendirilmiştir” ifadesini kullanan Akşener, şunları kaydetti:
“Öyle ki, Batı demokrasileri bu otoriter yönetimlerin şantaj ve tehditlerine boyun eğmiş adeta hariç politikalarını rehin vermişlerdir. Hatta Putin’in gölgesine özenen yavru biricik adamlar, bugün bile aynı iki yüzlülükle Rusya’nın AB konseyi üyeliğinin askıya alınmasına çekimser rey vermişlerdir. Avrupa kendisini içeriden kilitlemiş bir müze değildir. Geçmişte Bosna ve göçmen meselelerinde olduğu gibi kendisini korumak için zorbalara hoşgörü ile yaklaşamaz, yaklaşmamalıdır.
Bugün Avrupa, Petersburg ve Moskova sokaklarında işgali protesto edenlerdir, Ukrayna’da ülkesini terk etmeyen, hayatı pahasına işgale karşı duran insanlardır. Onlar bugün Avrupa’yı, Alman ve İtalyan hükümetlerinden daha fazla temsil ediyor.
Uluslararası toplumu, despotizme ve saldırganlığa verdiği bu krediyi geri almaya, ufak ve kısa vadeli çıkarları için tehlikeye attıkları uluslararası güvenliğe sahip çıkmaya davet ediyorum.”
GÜNDEM
05 Haziran 2023SPOR
05 Haziran 2023GÜNDEM
05 Haziran 2023SPOR
05 Haziran 2023SPOR
05 Haziran 2023GÜNDEM
05 Haziran 2023GÜNDEM
05 Haziran 2023