Haber7 Özel
Rusya ile Ukrayna arasında devam eden gerilim tırmanırken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un dün gece Rusya’da Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği görüşmeden çözüm değil, espri konusu çıktı.
Rusya ve Belarus’un Ukrayna sınırında tatbikata hazırlandığı günlerde Batılı istihbarat birimleri Rusya’nın Kiev’i işgal edebileceğine dair raporlar yayınlarken, tansiyonu dindirmek için birçok ülke de devreye girdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Ukrayna’ya giderek Devlet Başkanı Zelenskiy ile görüşmesinin ardından dün de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’ya giderek Putin ile masaya oturdu.
Fakat iki liderin görüştüğü masanın boyutu, görüşmeden çıkan sonucu adeta gölgede bıraktı. Putin’in dev boyutlardaki konferans salonu masası uluslararası kamuoyunda gündem oldu.
Bu durum, Fransa’nın aleyhine diplomasi tarihine geçen bir hadise olarak yorumlandı.
SETA Kıdemli Araştırmacısı ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül ve Gazeteci Fatih Karakaya, Putin-Macron krizini Haber7’ye değerlendirdi.
“HER SEFERİNDE HEZİMETE UĞRUYOR”
Macron’un ön plana çıkmak istediği bir durumda Ukrayna’daki krizi fırsata çevirmek istediğini anlatım eden Fatih Karakaya, “Avrupa liderliğini oynayan bir kişi. Ama her seferinde uluslararası arenada hezimete uğradı” değerlendirmesinde bulundu.
Karakaya, ziyaretin Erdoğan’ın Ukrayna girişimlerinin ardından geldiğine işaret ederek, Macron’un uzun dönemden beri Türkiye ile her türlü alanda rekabete girme, Erdoğan’a karşı çıkma hevesinin olduğunu anlatım etti.
“ERDOĞAN’IN BAŞARISI, MACRON’U ÇILDIRTIYOR”
Macron’un en son 2019’da Putin’le görüştüğünü, Putin’in geçen seneki davetini de Kovid-19 bahanesiyle geri çevirdiğini hatırlatan Karakaya, şunları aktardı:
“Bazı Avrupa ülkelerinin Rusya’ya karşı misli bir tutumu var. Mesela Afrika’da Mali’de Türkiye yok, Rusya mevcut Wagner var. Ama onlara karşı açıklamaları yok hep Türkiye’ye karşı açıklamaları var. Dolayısıyla Erdoğan’ın gitmesinden sonra bu görüşmelerin başarılı olması, iki tarafın olumlu mesajlar vermesi Avrupa’yı ve bilhassa Macron’u çıldırtıyor. Erdoğan’ın başarısının üstünü örtmek için yapılan bir hamle. Sonuçta kendine geri döndü, başarılı olamadı. Sürekli Türkiye karşısında kaybeden bir önder rolünü oynuyor, Ermenistan-Azerbaycan savaşında da aynı şekilde Ermenistan tarafında yer alarak kaybetmişti. Sürekli Türkiye’yi cephe alarak kaybeden bir Macron ortaya çıkıyor.”
KARAGÜL: BÖYLE BİR NİYETLERİ YOKTU
Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül de Haber7’ye yaptığı değerlendirmede, Macron’un Rusya ziyaretinin hazırlanmış bir şey değil, apar topar yapılmış bir girişim olduğunu anlatım etti.
Erdoğan’ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky ile yaptığı görüşmeye ve Putin’e yaptığı davete işaret eden Karagül, “Oralardan iyi sinyaller gelmesinden önce bunlardan hiç böyle bir niyet yoktu. Nihayetinde Türkiye Ukrayna krizini bir şekilde dondurabilirse olağanüstü bir diplomatik güce dönüşecek bundan endişe ediyorlar” diye konuştu.
“PUTİN, ‘SİZ BİR HİÇSİNİZ’ DEDİ”
Karagül, “Putin adamı gömdü. Avrupa’yı Batı’yı gömdü aslında sadece Fransa’yı değil. Yani siz bir hiçsiniz dedi. Sizin benim üzerimde yaptırım, diplomasi gücünüz yok dedi. Burada Amerika’ya da Avrupa’ya da meydan okudu” dedi.
Bu aşamadan sonra Türkiye’nin rolünün fazla daha fazla öne çıktığını belirten Karagül, şöyle devam etti:
“Çünkü Putin Çin ziyaretinden sonra Türkiye’ye geleceğini söyledi. Türkiye, Putin ve Zelensky’yi Ankara’da buluşursa olağanüstü bir güce dönüşür. Bunu ABD yapamadı, Avrupa yapamadı. Amerika sadece kışkırtıyor. Onların orada hesapları başka. Ama Zelensky ve Putin Türkiye’ye gelirse dünya diplomasisi için olağanüstü bir kuvvet göstergesi olur”
“BATI, TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU VE AFRİKA’DA TEHDİT OLARAK ALGILIYOR”
Karagül’e göre Türkiye bu savaşı durdurmak zorunda, çünkü bu sadece Ukrayna değil aynı zamanda Karadeniz meselesi. Karagül, “Bu adamlar Ukrayna’da cenk çıkarıp Karadeniz’e yerleşmeye çalışıyor Avrupa ve ABD. Bunun nihayetinde Türkiye’yi Rusya karşısına dikmeye çalışacaklar. Ukrayna’dan sonraki ikinci adımda vahim bir senaryo var. O da Türk-Rus savaşıdır. Suriye’de bunu yapmaya çalıştılar uçak düşürmeyle FETÖ eliyle. Türkiye Rusya’yı kapıştırmaya çalıştılar. İki ülke kapışırsa yorgun düşecek. Şu anda Türkiye’yi de Batı müttefik olmasına rağmen Asya’da, Ortadoğu’da ve Afrika’da bir tehdit olarak algılıyor” görüşünü dile getirdi.
PİRİNÇÇİ: DİPLOMASİ TARİHİNE GEÇECEK BİR GÖRÜNTÜ
SETA Kıdemli Araştırmacısı ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Macron’un bu ziyareti Fransa’nın ABD ile ayrıştığını göstermek için gerçekleştirdiği görüşünde.
“Bir şekilde bu krize Avrupa adına farklı bir çözüm bulabileceğini gösteriyordu” diyen Pirinççi, şöyle devam etti:
“Böyle bir ihtimal de vardı çünkü Putin zaten Avrupa’nın homojen bir tüm olmadığını göstermek için zaman vakit bu tarz hamlelerde bulunuyordu. Putin’in kabul etmesi bu yönde bir işaret. Ama sembolik olarak kameralara yansıyan görüntülere bakıldığında Putin net bir şekilde Macron’u karşı tarafa yerleşirdi. Diyalog kurulabilecek, kolaylaştırıcı ve ortak paydada buluşulabilecek bir muhatap olarak değil de tam bilakis rekabet ve gerginliği yansıtacak bir şekilde ağırladı. Dolayısıyla bir şey çıkmayacağı belliydi fakat görsellerle bunun ortaya çıkarılması, bilhassa Fransa açısından diplomasi tarihine örnek olarak verilebilecek görsellerden bir tanesi oldu”
“TÜRKİYE, HİÇBİR NATO ÜLKESİNİN VERMEDİĞİ DESTEĞİ VERİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimi ile Macron’un ziyareti arasındaki farka dikkat çeken Pirinççi, “Türkiye’nin Ukrayna merkezlemesine yaklaşımı bir yönden Rusya ile Ukrayna’yı ayrıştırarak, fakat öbür taraftan uluslararası hukuk ve stratejik ilişkiler açısından da pozisyon olarak. Şimdi Ukrayna’ya bir yandan savunma sanayii ürünleri gönderiyoruz, aynı zamanda öbür alanlarda stratejik ilişkilerimiz var. Ama aynı ilişkiler ve benzeri ilişkiler Rusya ile de devam ediyor. Ama mesela Türkiye’nin Kırım’ın ilhakı konusunda net bir şekilde karşı durması itibarıyla Ukrayna’ya belki de hiçbir Batı ve NATO ülkesinin vermediği desteği veriyor” diye konuştu.
Macron’dan açıklama: Putin’i ikna ettim, kriz daha da tırmanmayacak
“TÜRKİYE’NİN BÖYLE BİR GİRİŞİMİ REDDETMEYECEĞİNİ İFADE ETMESİ ÖNEMLİ”
“Ama aynı Cumhurbaşkanımız bu meselede arabulucu olma konusunda üzerine düşen rol varsa yapmaktan kaçınmayacağımızı anlatım ederek ve aynı zamanda bölgede tansiyonun düşürülmesi gerektiğini anlatım ederek öbür aktörlerden farklılaşıyor” diyen Pirinççi, sözlerine şöyle devam etti.
“Bu nedenle zaten Ukrayna tarafından Cumhurbaşkanımızın girişimi destek buldu. Benzeri şey de Putin’in her ne kadar ikili ilişkiler bağlanında ziyaret edeceği olmakla beraber Türkiye’nin böyle bir girişimi reddetmeyeceğini anlatım etmesi de önemli. Macron’un Türkiye ile yaklaşımının aynı olacağını düşünmüyorum. Ama şu bir gerçek tavır, Putin, boşluğu doldurmak isteyen Fransa’ya fazla ağır bir şekilde yanıt verdi. Macron bunu hem Avrupa’daki o kuvvet dengesinde ön plana geçmek için yapmıştı, hem de ABD’ye rağmen böyle bir şeye girişmişti, hem de iç politikada kazanım elde etmek için yapmıştı”
Macron’un fazla ciddi bir prestij darbesi yediğini söyleyen Pirinççi, “Şu anda da Fransa da gündem bu; bir Fransız Devlet Başkanı’nın uğradığı bir muamele…” diyerek sözlerini tamamladı.
KAYNAK: HABER7 | ÖZEL
GÜNDEM
19 Mart 2023SPOR
19 Mart 2023GÜNDEM
19 Mart 2023SPOR
19 Mart 2023SPOR
19 Mart 2023GÜNDEM
19 Mart 2023GÜNDEM
19 Mart 2023